Bugün farklı görüntüleme teknikleriyle kemik yoğunluğu ölçülebiliyor. Ancak, vücut yağının kemik sağlığını nasıl etkilediği şimdiye kadar belirsizdi. Yeni bir çalışma, 50 yaşın üzerindeki bir kişinin toplam kol yağının ölçülmesinin osteoporozu ortaya çıkarabileceğini gösteriyor. Kollarında daha fazla yağ kütlesi olan bireylerin omurgalarında daha düşük kemik kalitesi ve gücüne sahip olma olasılığı daha yüksek. Bu bulguların, düşme sonucu kırılmayla sonuçlanan yaralanmalara maruz kalabilecek kişileri önceden tespit etmek ve bu durumu önlemenin yollarını bulmak için bilim insanlarına ışık tutacağı düşünülüyor.
Osteoporoz kemiklerin kırılganlaşmasına neden olarak düşme ve kemik kırığı riskini artırıyor. Yaşlı yetişkinler arasında yaygın olan bu hastalık, dünyada en az teşhis edilen ve tedavi edilmeyen tıbbi durumlardan biri olmaya devam ediyor. Birçok kişi, özellikle omurgada olmak üzere, gerçekten bir kırık yaşayana kadar kırılgan kemik semptomlarını fark etmiyor.
Yunanistan’dan araştırmacılar, ortalama yaşları 62 olan ve osteoporoz öyküsü bulunmayan 14 erkek ve 101 kadın ile çalıştı. Vücut kitle indeksleri ne olursa olsun, aşırı vücut yağına sahip olanların omurgalarındaki kemik kalitesinin düşük olduğunu buldular. Omurganın trabeküler kemiğindeki (süngerimsi kemik olarak da bilinir) düşük kemik kalitesi, karın içinde ve iç organların çevresinde daha fazla yağ ile ilişkilendirildi. Deri altındaki yağ dağılımına daha yakından bakıldığında kollarında yağ kütlesi fazla olan bireylerin omurgalarında daha düşük kemik kalitesi ve gücüne sahip oldukları saptandı.
Çalışmada görev alan uzmanlar, “Şaşırtıcı bir şekilde, ilk kez kolların vücut kompozisyonunun – özellikle de kollardaki yağ kütlesinin – omurların kemik kalitesi ve gücü ile negatif ilişkili olduğunu tespit ettik.” diyor.
Organları çevreleyen ve kurtulması zor olan bir yağ türü olan visseral yağın düşük kemik kalitesiyle ilişkili olduğu belirtiliyor. Viseral yağ, düşük dereceli enflamasyon yaratan adipositokinler adı verilen moleküller içeriyor. Artan enflamasyon, omurgadaki kemik kalitesini ve gücünü olumsuz etkiliyor.
Elbette kol yağı ve omurga kırığı riski arasındaki bu yeni bağlantıyı doğrulamak için daha farklı çalışmalara ihtiyaç duyuluyor. Ekibin gelecekteki çalışmaları, 30 ila 50 yaş arasındaki genç yetişkinlerin de araştırmaya dahil edilmesini içerecek.
Kaynak: https://studyfinds.org/