İster özel hayat ister iş dünyası olsun en sık sorulan ama cevabı hala net olmayan sorulardan biri hiç şüphesiz “Lider olmanın sırrı nedir?” olmalı. Bu sorunun cevabını siz de merak ediyorsanız okumaya devam edin!
Konu iş hayatı olunca bir liderde olması gerekenlere dair formül uzadıkça uzuyor. Ancak unutulmamalı ki bu, insan üstü bir özellik değil. Yapılan araştırmalar genetiğin liderlik becerileri üzerinde %30 etkiye sahip olduğunu, geri kalan %70’in ise kişinin yetiştiği ortam, akademik altyapısı, bilgi birikimi ve diğer insanlarla olan iletişim becerileri gibi sonradan kazanılan özelliklerden oluştuğunu ortaya koyuyor.
Unutmayalım ki, yönetici, liderin çizmiş olduğu vizyona ulaşabilmek için konmuş prensipleri ve kuralları uygular, lider ise vizyon çizen kişidir. İleri görüşlülük, vizyoner bakış açısı, öngörü yeteneği, değişime ve gelişime açık olma, adil olma, ifade ve dinleme yeteneği, takım oyuncusu olabilme başarılı bir liderde bulunması gereken özelliklerden bazıları olarak sıralanabilir.
Lider özelliklerinden biri de şüphesiz duygusal zekâ ve empati yeteneği. Duygusal zekaya sahip olan liderler yönettikleri ekibin iyi bir oyuncusu olmayı başarırlar. Bu özelliklere sahip kişiler karşısındakinin ruh halini anlama ve ona göre çözüm üreterek kişiyi motive etme konusunda başarılıdırlar. Onların bu özelliği sayesinde tüm ekip özveriyle ve mutlu bir şekilde çalışarak grubu dolayısıyla da yöneticilerini başarıya taşırlar.
Öncelikle ekibinizdeki her bir bireyi tanımakla işe başlayın. Bu onlara verdiğiniz değeri gösterir ve çalışanın aidiyet duygusunu güçlendirir ve size başarı olarak geri döner. Her bir proje için en yukarıdan en aşağıya kadar tüm çalışanlarınızın fikrini alın. Kim fikirlerine değer verildiğini görmek istemez ki? Önceden izlenecek yol hakkında detaylı bir hareket planı hazırlayın. Bu planda her bir çalışanın rolünü önceden belirleyin. Belirsizlikler kişide güvensizlik ve başarısız olunacağı hissini yaratır, unutmayın.
İyi bir lider iş birliğine ve kararlarının sorgulanmasına açık olmalıdır. Bu şekilde eksik yanlarınız tamamlanır ve sizin göremediğiniz boşluklar ekip arkadaşlarınız tarafından ustaca kapanır. Onlara bu şansı vermek sizinle duygusal bir bağ kurmalarına da yardımcı olacaktır. Bunun dışında eğer bir sorun söz konusuysa bunu aşılamayacak bir dağ haline getirmeyin. Sorun değil fırsat ve çözüm yollarına odaklanın. Bu şekilde ekip arkadaşlarınızın size olan saygı, sevgi ve hayranlığını bir kez daha elde etme fırsatı bulursunuz. Ayrıca konuşurken “ben” değil “biz” deyin. Bu, bir ekip olduğunuzun ve aynı gemide yol aldığınızın en net özetidir.