Cilt gözenekleri tıkandığında akne oluşur. Bu, hormonlarda değişiklik yaşanan ergenlik döneminde daha fazla olmaya başlar, ancak sivilce her yaştan insanı etkileyebilir.
Akne için birçok tedavi mevcut ama bazıları bir süre sonra bu durumdan tamamen kurtulurken bazıları yara izleriyle birlikte yaşar. Sivilcelerini patlatan veya sıkan ve sivilcelerini tedavi etmeyen kişilerde sivilce izleri oluşma riski daha yüksektir. Ayrıca kistik aknesi ve nodüler aknesi olan kişilerde yara izi oluşmaya eğilimlidir. Peki akne izlerinden kurtulmak mümkün mü?
Akne izleri birçok kişi için can sıkıcı bir sorun olsa da günümüzde bunu çözüme kavuşturacak farklı tedavi yöntemleri var. Öncelikle akne izlerinin çeşitlerine bir bakalım:
- Atrofik (yüzde iğne deliği gibi görünen izler)
- Hipertrofik (cilt yüzeyinde yüksek seviyede izler)
- Keloidal (orijinal yaranın sınırlarının ötesine uzanan kırmızımsı/mor izler)
Sivilce izinin ciddiyetine bağlı olarak evde tedaviler uygulanabilir. Retinol serumları, yara izi ve hiperpigmentasyonu en aza indirmeye yardımcı olabilir. Bu tedavilere yanıt vermeyenler ise dermatolog kontrolünde kimyasal peeling veya mikroiğneleme tedavisine yönelebilir.
Bir dermatolog kimyasal peeling yaptığında, kişinin cildine kimyasal bir solüsyon uygular ve belirli bir süre bekledikten sonra cildi soyar. Akne ve yara izine yardımcı olmasının yanı sıra cildin üst tabakasını döktüğü için yaşlanma belirtilerini tetikler.
Mikro iğneleme tedavisinde ise doktorlar, cildi küçük iğnelerle delerler. Bu yöntem iltihaplı bir süreçten sonra geride kalabilecek yara izlerinin bir kısmını da iyileştirebilir.
ÖNCESİ SONRASI
Hangi yöntem cilt için daha iyi?
Bunu görmek için araştırmacılar mikro iğneleme ile %35 glikolik asit içeren kimyasal peelingi karşılaştırdılar.
Araştırmada daha koyu tenli insanlara odaklanıldı ve klinik olarak teşhis edilmiş yara izleri bulunan, yaşları 15 ila 50 arasında değişen katılımcılar rastgele iki tedaviden birini seçti. Her iki grup da 12 hafta boyunca 2 haftada bir tedavi aldı. Mikro iğneleme tedavisi alan katılımcılar en iyi sonuçları elde ettiler, çünkü bu grubun %73’ü belirgin bir iyileşme gördü. Kimyasal peeling katılımcılarının ise yalnızca %33’ü tedaviden olumlu bir sonuç aldı. Bu oranlar, koyu ten rengini bozabilen daha güçlü kimyasal peelinglerin kullanımına karşı mikro iğnelemenin önemli bir alternatif olabileceğini de ortaya koymuş oldu. Renk değişikliği riski olmadan daha güçlü peeling kullanabilen daha açık tenli hastalar için, kimyasal peeling hala en iyi seçenek olabilir ama sonuçlar gösteriyor ki mikro iğneleme tedavisi de yara izlerini geçirme konusunda oldukça etkili.
Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/