Endişe ve kaygısı olmayan insanların huzurlu ve kesintisiz dinlenmenin tadını çıkardığı gerçeği hepimizi kıskandırır.
Bazı iş insnaları, uykularını ustaca ve bilinçli bir şekilde yönetirler. Birden çok saat dilimini geçtikten veya gece geç saatlere kadar çalıştıktan sonra bile tazelenmiş ve uyanık olarak ortaya çıkarlar. Tabii saatlerce uykudan sonra basit gerçekleri hatırlamakta zorlanan, ilgisiz, ilhamsız, sabırsız, sorunlar üzerinde düşünemeyen ve kesin kararlar alamayan yöneticiler de tanıyoruz!
Uyku yönetimi, beslenmeyle fiziksel aktivitenin yanı sıra farkındalık ve meditasyon gibi diğer zihinsel rahatlama biçimlerini de içeren, daha büyük enerji yönetiminin bir parçasıdır. Hiper bağlantının giderek arttığı dünyada, bu aynı zamanda önemli bir kurumsal konudur.
Araştırmalar, uykudan yoksun beyinlerin doğru karar verme yeteneğini kaybettiğini göstermiştir. Pek çok şirket, sağlıklı uykuyu teşvik etmek için pek de çabalamıyor. Uyku eksiklikleri, özellikle önemli liderlik davranış biçimlerini baltalayarak yöneticilerin performansını zayıflatır ve finansal zararlar verebilir.
Örgütsel liderlikle bağlantı
Prefrontal korteksimiz üst düzey bilişsel süreçler olan problem çözme, akıl yürütme, organize etme, engelleme, planlama ve uygulama gibi yürütme işlevlerini yerine getirir.
Tüm liderlik davranışlarının bu işlevlerden en az birine, çoğunlukla birden fazlasına ve dolayısıyla prefrontal kortekse dayandığı uzun zamandır biliniyor. Nörobilimciler, diğer beyin bölgelerinin çok az uykuyla nispeten başa çıkabilmesine rağmen prefrontal korteksin bunu yapamayacağını bilir.
Dünya çapında 81 kuruluş ve 189 bin kişiyle yapılan bir çalışmada, dört tür davranışının yaygın olarak yüksek kaliteli yöneticilikle ilişkili olduğu saptanmış. Çarpıcı olan, dört durumda da uyku ile etkili liderlik arasındaki kanıtlanmış bağlantı.
-Sonuçlara yönelik güçlü bir yönelimle çalışmak
Bunu iyi yapmak için, dikkat dağınıklığından kaçınmak, aynı zamanda da büyük resmi, yani şirketinizin doğru yönde gidip gitmediğini görmek önemli.
Bilim insanları, uykusuzluğun odaklanma yeteneğini bozduğunu keşfettiler.
17-19 saatlik uyanıklıktan sonra, kişinin bireysel performansı, alkol seviyesi yüzde 0,05 olan birininkine eşdeğer kabul edilir. Bu, birçok ülkedeki yasal sınır olarak biliniyor. Yaklaşık 20 saatlik uyanıklıktan sonra, aynı kişinin performansı, Amerika Birleşik Devletleri’nde sarhoşluğun yasal tanımına uyan, alkol düzeyi yüzde 0,1 olan birinin performansına eşittir.
-Sorunları etkili bir şekilde çözmek
Uyku, sorunları etkili bir şekilde çözmemize yardımcı olan bir dizi bilişsel işlev için faydalıdır. Çalışmalar, iyi bir gece uykusunun yeni kavrama becerilerine yol açtığını gösterdi. Benzer şekilde, şekerlemenin de problem çözmeye yardımcı olduğu keşfedildi. Diğer araştırmalar, yaratıcılığın özellikle rüya görme sırasında gelişebileceğini ortaya koydu.
-Farklı bakış açıları aramak
Çok sayıda bilimsel çalışma, uykunun öğrenme sürecinin üç aşaması üzerindeki etkisini vurgulamıştır:
1-Öğrenmeden önce, yeni bilgileri kodlamada
2-Öğrendikten sonra, konsolidasyon aşamasında, beyinin yeni bağlantılar kurmasında
3-Öğrendiğini hatırlamadan önce, bellekten bilgi almada
Farklı bakış açıları arayan liderler için önemli bir husus, bilişsel önyargıyı azaltma becerisidir. Uykunun, duygusal tepkileri bütünleştiren görevler için karar vermeyi geliştirdiği gösterilmiştir. Gece, önemli bir karar almak veya hassas bir e-posta göndermek yerine, uyumak gerektiği tavsiye ediliyor.
-Başkalarını desteklemek
Başkalarına yardım etmek için önce onları anlamalısınız. Uykudan yoksunken beyninizin ipuçlarını yanlış yorumlama ve olaylara aşırı tepki verme olasılığı daha yüksektir. Yeterince uyumamış birisinin başkasına tam olarak güvenme olasılığı daha düşüktür. Bir deney, liderleri yetersiz uyku uyuyan çalışanların işlerine daha az bağlı hissettiklerini gösterdi.
Kuruluşlar, liderlerinin en yüksek performans seviyelerine ulaşmasını sağlamak için uyku kalitesini ve verimliliğini nasıl artırabilir?
-Eğitim programları
Zaman yönetimi ve iletişim becerileri gibi, uyku yönetimi de öğretilmelidir. Bu tür programlar, birleşik bir öğrenme programının parçası olmalıdır.
Şirketler, özellikle egzersiz, beslenme, farkındalık ve enerji yönetimi gibi konuların yanına uyku eğitimini de yerleştirmelidir.
–Şirket politikaları
İşletmeler, hangi fikirlerin kuruluşa en uygun olacağını belirlemek için liderleriyle görüşmelidir.
Seyahat esnekliğini teşvik etmeli, takım çalışmasını desteklemeli, baskıyı hafifletmek için çalışmalıdır. Telefon görüşmeleri ve ev tabanlı video konferanslar iş gününü uzatma riskini taşır, ancak akıllıca kullanıldığında, işe gidiş süresini kısaltabilir.
Çalışma süreleri sınırlandırılıp zorunlu işsiz tatiller verilebilir.
Uyku bölmeleri ve şekerleme odaları planlanabilir.
Uyku yönetimini iyileştirmek için tasarlanmış araçlardan, uygulamalardan faydalanılabilir.
Geleceğin organizasyonları
Araştırmalar en iyi performans gösteren sporcuların, müzisyenlerin ve hatta politikacıların sürekli olarak kestirdiğini, diğerlerinden yarım saatten daha fazla uyuduklarını gösteriyor.
Kuruluşlar için çalışan kaybına, üretkenlik kaybına ve yetersiz uykudan kaynaklanan sağlık hizmeti maliyeti artışlarına karşı koyma yollarını bulmanın zamanı geldi. Bazı Y kuşağı bireylerin yüksek maaşlardan çok iş-yaşam entegrasyonun az olmasına önem verdiği doğruysa, yeni nesil çalışanlar çözümleri daha da güçlü bir şekilde talep edeceklerdir.
Kaynak: