Yaşam alanlarımızın zihnimizi nasıl etkilediğini bulmak için MR taramalarından yararlanan nöro mimarı uzmanlarına göre dekorasyonun sağlıklı bir yaşam üzerinde birebir etkileri bulunuyor.
Mimari artık nöroloji ve psikiyatri gibi farklı disiplinlerle iş birliği içinde. Üniversitelerde de bu kapsamda çalışmalar sürüyor. Bu konu yeni yeni konuşuluyor olsa da uygulaması çok uzun zamandır görülüyor. Bilinen en eski örnekleri ise saraylardaki taht odaları ve tapınaklar. Bu odalar gelenlere güç ve ihtişam duygusunu hissettirmek için özel olarak döşeniyormuş.
Nöro mimarinin en çok bilinen diğer bir örneği ise alışveriş merkezleri ve mağazalar. Bu mekanlar merak ve sahip olma duygusunu artırıp satın almaya yönlendirmek için özel olarak tasarlanıyor. Bu merkezlerde birçok küçük mağaza bulunmasının nedeni ise insanların karşılaştırma yapmasını ve iki markadan birini tercih etmesini sağlamak.
Sağlıklı bir yaşam sürmek için yediklerimize, içtiklerimize dikkat ettiğimiz kadar yaşadığımız ve çalıştığımız yerlere de dikkat etmemiz gerekiyor. Dekorasyonun sadece sağlığımız üzerinde değil kişiliğimiz ve psikolojimiz üzerine de doğrudan etkisi var. Dolayısıyla daha huzurlu bir ev, daha üretken bir iş yerine kavuşmak için mekan seçiminde ve dekorasyonunda nöro mimari önerilerine uymakta yarar var. İşte sizler için birkaç pratik ipucu:
Konum önemli
Araştırmalar binanın mimarisinin ve dizaynının psikoloji üzerinde çok güçlü etkisi olduğunu gösteriyor. Yaşadığınız veya çalıştığınız yerin açık bir manzarası olmalı önemli. Gün ışığı verimliliği yükseltir ve daha mutlu olunmasını sağlar. Gün ışığına bir de ağaç veya orman manzarası eklenirse çok büyük bir enerji ve mutluluk kaynağı olur. Küçük pencerelerin de insanların ruhunu sıktığını belirtelim.
Mimari yapıya dikkat
Yeni bir ev ya da ofis seçerken tavan yüksekliğini iyi ayarlamalısınız. Araştırmalara göre alçak tavanlı alanlar daha detay düşünmeye olanak sağlıyor. Yüksek tavanlı yerlerse daha somut düşünmeye yönlendiriyor. İş geliştirme uzmanları yeni fikirleri ve yapılacak yeni girişimleri düşünmek için yüksek tavanlı yerlere ihtiyaç duyarken, teknisyenler ve mühendisler detaylara odaklanabilmek için daha alçak tavanlara ihtiyaç duyabilir. Eğer bulunduğunuz yerin tavan yüksekliğini değiştiremiyorsanız tavan rengiyle oynayabilirsiniz. Soğuk tonlar tavanı yüksek gösterir. Koyu ve zengin renkler ise tavanı alçak gösterir.
Bir diğer noktaysa sert hatlar… Sert hatlı bir ev ya da ofis binası acıyı çağrıştırıyor. Araştırmalara göre insanlar sert ve keskin hatlara bakınca canlarının yanacağını düşünüyorlar. Ofisinizin mimarisine müdahale edemeseniz de evinizin köşelerini daha yumuşak göstermeniz hareketi kolaylaştırır. Tadilat yapacak durumda değilseniz çeşitli yerlere aksesuarlar yerleştirebilirsiniz. Evinizin köşelerine yerleştireceğiniz minder, puf veya resim gibi aksesuarlar evinizi yumuşatmakla kalmaz, daha sıcak gösterir.
Detaylar
İş yerinde başarınızı belgeleyen her şeyi duvarınıza asın ya da görebileceğiniz bir noktada tutun. İyi hissetmediğiniz bir anda başarılarınızı görerek mutlu olabilirsiniz.
Evinizde bir detaysa mutfaklarda gizli. Birçok mutfakta yemek pişiren kişi misafirlerine sırtını dönmek zorunda kalır. Bu durum kaygıya yol açar ve insanların sıkılmasına, bunalmasına neden olur. Yemek yaparken insanlarla göz göze gelmeniz mutluluk hormonları salgılamanızı ve yemeklerinizin daha güzel olmasını sağlar.
Oturma odalarında ise kendinizi güvende hissetmek istiyorsanız kanepenizi duvara dayamanız yeterli. Eğer kapıyı da görebiliyorsanız daha da güvende hissedersiniz.
Çiçekler bizi mutlu eder, huzurlu hissetmemize neden olur ve stresimizi azaltır. Evin her yerinde çiçek kullanabilirsiniz. Mutfakta bulunacak bir demet çiçek size saatlerce enerji ve mutluluk verebilir.
Araştırmalar doğal ışığın zekamızı desteklediğini söylüyor. Kalabalık, gürültülü ve kötü ışıklandırması olan bir ofis insanların performansını ve çalışma isteğini düşürürken, güneş ışığının bol olduğu, sakin ve sessiz ofisler çalışma isteğini artırıyor.
Anılarınızı canlı tutun
Her yerde bir fotoğraf durması bazen bize karışıklık gibi gelse de uzmanlar bunun çok yararlı olduğunu savunuyor. Fotoğraflar evimize kişisel bir damga vuruyor ve aitlik hissini güçlendiriyor. Bu durum özellikle Alzheimer hastalarına iyi geliyor. Tanıdık fotoğraflarla, objelerle dolu bu odalar biraz da olsa hastaların aklının karışmasını önlüyor ve onlara hatırlamada çok yardımcı oluyor.
Kişisel eşyalar insanların kaygı duymasını azaltıyor ve daha güvende, mutlu hissetmelerini sağlıyor. Bu yüzden eski ama sizin için çok büyük bir anlam ifade eden eşyalarınızı atmak yerine yenileyerek kullanmayı deneyin.