İnsan yorulunca başladı her şey. Önce yemeği yavaşlattılar sonra şehirleri. Ardından doğallığın, sosyalleşmenin ve yerelliğin tüm güzellikleri gözler önüne serildi. Huzur ve mutluluk vadettiler. Bugün 208 şehir tüm yavaşlığıyla modern ve hızlı yaşama direniyor.
Bacalar tütüyor durmaksızın. Sabah vardiyası bitiyor, akşam vardiyası başlıyor. İşçilerin biri geliyor biri gidiyor mesaiyi doldurmak için. Amaç daha çok üretmek, üretimi aksatmamak. Sanayi devriminden bu yana hayat hiç bu kadar hızlı akmamıştı. Şehir demek kalabalık demek, insan yığınları, yaşam mücadelesi demek. Her sabah trafik akmakla akmamak arasında kararsız. Toz, kirlilik, gürültü, korna sesi, gerilim, birbirine bağıran insanlar, camdan elini kolunu uzatıp derdini anlatmak isteyen şoförler, öğle yemeklerinde karşılaşıp soğukça selamlaşan eski dostlar, çocukları okula yetiştirmek için gelip kapıda beklemeye tahammül edemeyen servisler, “25 dakikada kapınıza gelmezse bedava” sloganıyla sipariş ettiğiniz pizzanız… Metrodan bir nehir gibi akan şehirliler, bir an önce işlerine yetişme derdindeler. Akşam işten çıkan kadın topuklu ayakkabılarından bir an önce kurtulmayı hayal ederken, bir elinde dizüstü bilgisayar çantası diğer elinde şemsiyesiyle bir başkası kalkmak üzere olan vapura yetişmeye çalışıyor. Durun! Nefes alın!
“Yavaş Şehir”lerde bu keşmekeşin hiçbiri yok! Bu yüzden sembolü salyangoz
“Cittaslow” yani Yavaş Şehir hareketi, temelleri İtalya’da atılan, yaşamın tadını çıkarmaya yönelik bir oluşum. Bugün 30 ülkede 208 kent bu hareketin bir parçası. Cittaslow, oldukça ciddi çalışan bir organizasyon. Manifestolar yayınlayıp, katı kurallar koyuyorlar. Çünkü artık kentler, kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkıp insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüştü. Bu gerçeği gözler önüne seren Cittaslow hareketi hızlı, modern kentlerin artık insanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaştığını haykırıyor.
Sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık ve tüketimin modern yaşamın vageçilmezi olarak sunulmasına karşı çıkan Cittaslow hareketi tam 70 kriteri kendisine baz alıyor. Hareket, popüler kültürün de desteklediği hayatı yaşamak için zamanı olmayan, işine arabasıyla hızla giden veya toplu taşımaya yetişme telaşıyla koştururken oturup kahve içecek bir yarım saati bile olmadığı için kahvesini paketleten ve yerel esnafı tanımayan modern insan modelinin sürdürülebilir olmadığını ileri sürüyor.
Bir başka ifadeyle Cittaslow felsefesi, hayatın zevk alınacak bir hızda yaşanması gerektiğini savunuyor.
Cittaslow felsefesi
Tüketim odaklı hayatın mutluluk ve huzur getirmemesine bağlı olarak insanların farklı bir yaşam biçimi arayışları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkardı. Cittaslow felsefesi hayatın, zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunuyor. Cittaslow hareketi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir,
el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda
alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkıyor.
Türkiye’nin ilk salyangozu: Seferihisar
İzmir’in Seferihisar ilçesi Yavaş Şehir olmak için Cittaslow birliğine başvurarak ilk “Yavaş Şehir” adayı oldu. Kriterleri yerine getirerek 2010’da Cittaslow’un salyangoz sembollü sertifikasını aldı.
- İzmir’in güneybatısında, kent merkezine 45 km uzaklıktaki ilçenin nüfusu yaklaşık 40 bin.
- Topraklarında antik bir yerleşim olan Teos’u da barındıran Seferihisar nüfusunun yüzde 80’i tarımla uğraşıyor.
- Bugün dalış, su sporları, balıkçılık ve turizm faaliyetleriyle sakin bir tatil düşleyenlerin favori
destinasyonlarından biri haline gelen Seferihisar’ın Sığacık beldesinde her pazar yerel halk pazarı kuruluyor. - Seferihisar’ın ardından Eğirdir, Akyaka, Gerze, Gökçeada, Halfeti, Perşembe, Şavşat, Taraklı, Vize ve Uzundere de bu harekete dahil oldu.
Teos Antik Kenti Kazıları
Seferihisar İlçesi, Sığacık Mahallesi’nde yer alan antik liman kenti Teos, ilçedeki 12 İon şehrinin en önemlileri arasında yer alıyor. Antik kentin 2010 yılında yeniden başlayan kazı çalışmalarının sponsorlarından biri de Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi Feyhan Yaşar. Mekansal açıdan bakıldığında, kentin akropolü ile güney limanı arasında gelişme gösterdiği saptanıyor; zamandizinsel açıdan bakıldığında ise gelişiminin Protogeometrik Dönem ile Orta Çağ arasında olduğu görülüyor. Kentin güneyde büyük, kuzeyde de küçük olmak üzere iki limanı bulunmaktaydı. Günümüzde Arkaik Dönem kent surlarına ait hiçbir kalıntı yüzeyde görülmemekle birlikte Hellenistik Dönem kent suru kent çevresinde, yaklaşık 4 km uzunluğunda takip edilebiliyor.
Görülmeli
• Teos Antik Kenti
• Sığacık’ın film seti gibi sokakları Sığacık Kalesi
• Sığacık pazarı
• Seferihisar Mandalina Festivali Plajları (Sığacık Büyük Akkum Plajı, Ürkmez (Akvaryum) Plajı, Akarca Halk Plajı, Ekmeksiz Plajı)
Ne kadar uzak?
• Sığacık, İzmir merkezden 52 km uzaklıkta ve 50 dakika sürüyor.
• Alaçatı – Sığacık arası 76 km, 1 saat sürüyor.
• İzmir Adnan Menderes Havalimanı – Sığacık arası 70 km, 1 saat sürüyor.