Araştırmalar, kişi başına ortalama 10 ile 30 çay kaşığı yani 40-120 gram şeker tüketildiğini ortaya koyuyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü ise uyarıyor: Şekerin günlük kalori ihtiyacımızın yüzde 10’undan fazlasını oluşturmaması gerekiyor. Çünkü vücut fazla şekeri tolere edemediği için pek çok açıdan sağlığı olumsuz etkiliyor. Kısacası, tatlı bir hayat için şekerden uzak durmak gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere pek çok sağlık kuruluşu ve tabi uzmanlar şekere karşı insanları uyarıyor; azı karar, fazlası çok çok zarar! Amerikan Kalp Cemiyeti’nin yayınladığı rakamlara göre; günlük olarak alınabilecek şeker miktarı erkekler için 35 gram (150 kalori), kadınlar içinse 20 gram (100 kalori) olmalı. Peki neden? Şeker nedir? Bağımlılık yapar mı? Şekerden neden uzak durmalıyız?
Basit yapısıyla şeker tam olarak bir karbonhidrattır ve iki şekilde olabilir: Bir şeker molekülü veya “monosakkaritler” (glikoz ve fruktoz) ve iki şeker molekülü veya “disakkaritler” (sukroz velaktoz).
Şekeri Tanıyalım
Glikoz, vücudumuzun kullandığı birincil enerji kaynağıdır. Karbonhidratlar vücudumuzda glikoza dönüşürler ve böylece kan şekerimizi yükseltirler. Bu nedenle maraton koşucuları yarıştan günler önce karbonhidrat artırırlar, çünkü çok fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar. Fruktoz meyvede, balda ve yüksek fruktozlu mısır şurubunda doğal olarak oluşan şekerdir. Fruktoz, glikoz gibi kana emilmek yerine karaciğer tarafından işlenir. Fruktozu fazla yerseniz, karaciğer buna ayak uyduramaz ve fazlalığı trigliserit (vücudun ana yağ şekli) olarak depolar. Sakkaroz, hepimizin bildiği ve sevdiği, evde kristalize edilmiş beyaz tozdur. Şeker kamışı fabrikasından çıkarılır ve gereksiz bir arıtma işlemi görür. Sakkarozu tehlikeli kılan şey iyileştirme sürecidir; 10 kilo şeker kamışı, bir kilo şekerle sonuçlanır. Laktoz ise insan nüfusunun yüzde 65’inin tolere edemediği süt şekeridir. Bunun nedeni, süt şekerini parçalamaya yardımcı olan laktaz olarak bilinen bir enzimin üretilememesidir.
Şekerle ilgili gerçekler
*Kaloriler gibi, tüm şekerler eşit yaratılmaz ve her birinin kan şekeri üzerinde farklı etkileri vardır. Örneğin, karpuzun GI (Glisemik İndeks) değeri 76’dır, bu da bir kutu koladan daha fazladır.
*Şeker tükettiğimizde beynimiz vücuda endojen opioidler (doğal ağrı kesiciler) ve dopamin salgılar. Bu kimyasallar bize mutluluk verir. Ancak devreye bağımlılık girebilir. Aldığımız dopaminerjik etkiye ne kadar alışırsak, aynı zevk seviyesine ulaşmak için o kadar fazla uyarıcıya ihtiyacımız var.
*Yapılan araştırmalar, beynin şekerli yiyeceklere opioid benzeri bir tepkisi olduğunu ve bu tepkinin uyuşturucu bağımlılığına paralel olduğunu gösteriyor.
*Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma yeni doğan bebeklerin tatlıyı diğer tatlara tercih ettiğini ve çocukların yetişkinlerden daha fazla tatlıya düşkün olduğunu ortaya koydu. Birçok bilim insanı çocukların tatlı düşkünlüğünün evrimsel bir kalıntı olduğuna inanıyor.
*Şeker insülin artışını tetikler. Çünkü vücudumuz kandaki glikoz seviyesini normale çekmeye çalışır. Bunun sonunda yaşanan “şeker çöküntüsü” daha fazla tatlı yeme arzusunu kışkırtır. *Vücudumuz meyve, bal ya da sütte bulunan doğal şeker ile şeker kamışı ve şeker pancarından çıkarılan işlenmiş şeker arasında ayrım yapamaz.
*Marketlerde alışveriş yaparken şunu ölçü alabilirsiniz: 100 gramında 15 gram şeker barındıran bir işlenmiş gıda aşırı şekerli, 100 gramda 5 gram barındıranı ise düşük şekerli olarak sınıflandırılıyor.
Kaynaklar:
*https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/sekerin-sagligimiza-10-onemli-zarari-2/
*Here Are All The Scary Things Sugar Does to You