Siz de strese girdikçe yemek yiyor ve yemek yedikçe kendinize kısıyor musunuz? İşte bu tam bir kısırdöngü ve adına da “duygusal yeme” deniyor! Bu durumu kontrol altına alabilir ve kısırdöngüden çıkabilirsiniz. Nasıl mı? İşte duygusal yeme hakkında bilmeniz gerekenler!
Stresli olduğumuzda daha fazla yemek yeme eğiliminde oluyoruz. Fazla yediğimizde ise çoğu zaman pişmanlık duygusuna kapılıyoruz. Bunun da sebebi yine stres… Duygusal yeme, beslenme eksikliğine işaret eden belirli hormonları tetikliyor ve serotonin gibi duygu yükselten nörotransmiterlerin sentezini engelleyebiliyor. Bu eksiklik ruh halimizi daha da olumsuz etkileyerek bizi duygusal yeme kısırdöngüsüne sürüklüyor.
Düşük mide asidine dikkat
Mide asidinin depresif belirtilerde önemli bir rolü var. Yediğimiz yemeğin zihinsel sağlığımız üzerinde bir etkisi olduğu gerçek. Ancak yemeği nasıl sindirdiğimiz de gerçekten önemli. Asidik bir mide ortamına sahip olmak, besinleri yiyeceklerimizden alma şeklimiz açısından inanılmaz derecede önemli. pH’ımız yeterince düşük değilse, yiyeceklerimizde bulunan temel vitamin ve mineralleri türetmiyoruz. Bu durum stres hormonlarını tetiklediği gibi yanlış sindirime ve beraberinde yetersiz beslenmeye yol açıyor. Yetersiz beslenme ise nörotransmiterlerin ise sentezlenmesini iki şekilde etkiliyor:
1) Amino Asitler
Çoğu nörotransmiter, amino asitler kullanılarak oluşturuluyor. Örneğin, fenilalanin ve triptofan amino asitleri, ruh halimizi yükseltmek için “mutluluk” nörotransmiterlerinden biri olarak da bilinen serotonini oluşturmak için kullanılıyor. Mide asidimiz düşükse, nörotransmiterleri sentezleyemeyiz. Bunun sonunda ise proteinin yanlış parçalanması, esansiyel amino asitlerin emilim bozukluğu ve ardından nörotransmiter eksikliğinden mustarip oluruz. Serotonin gibi ruh halini yükselten nörotransmiterlerden yoksun olduğumuzda, depresif semptomlarla karşılaşıyoruz.
2) B12 Vitamini
Benzer bir şekilde, düşük mide asidi nedeniyle vücudumuz önemli vitaminleri yeterli şekilde türetemiyor. Özellikle B12 vitamini, nörotransmiterlerin oluşturulmasında ve metabolize edilmesinde kritik bir işleve sahip. B12 vitamini eksikliği, birçok gözlemsel çalışmada depresyonla ilişkilendiriliyor. Bu konuda ilginç bir vaka çalışması bulunuyor. Beslenme yetersizliği açısından kontrol edilmeden önce aylarca antidepresan ve antipsikotik ilaç tedavisi gören bir kadın, yıllarca uyuşukluk ve ağlama krizleri yaşıyor. B12 tedavisinden iki ay sonra, herhangi bir takip ya da tedavi gerekmeksizin temel ruh haline geri dönüyor.
Duygusal yemeyi durdurmak için çiğneyin
Duygusal yemeyi durdurmanın oldukça etkili bir yolu var: Çiğnemek! Üstelik bunu yapmak hiç de zor değil. Kendinizi stres nedeniyle yemek yerken bulduğunuzda hemen duramasanız da yavaşlamalısınız. Bunun için yapmanız gerekense lokmalarınızı mümkün olduğunca çok çiğnemek. Yediklerinizi ne kadar çok çiğnerseniz, sindiriminize de o kadar katkı sağlarsınız. Çiğnediğinizde, yemeğin tadına bakmanıza ve tadını çıkarmanıza izin vermiş olursunuz. Böylelikle yemek arzunuz da giderek azalacak ve kaybolacak.
Özetle, yeme sürecini yavaşlatmak, duygusal yeme durumundan kurtulmamıza yardımcı oluyor. Bu da yemek yemeyi bırakmaktan daha kolay ve daha kalıcı bir çözüm.