Su içmenin sayısız faydası var peki içtiğiniz su nasıl olmalı? Yanıtlar içeriğimizde…
İnsan vücut ağırlığının yaklaşık %60’ını oluşturan su, hücrelerin temel yapı taşı olmak, sindirime yardımcı olmak, eklem yağlanmasını kolaylaştırmak ve cilt sağlığını desteklemek gibi birçok işleve hizmet eder. Vücudun su ve elektrolit düzeyinin belirli bir dengede olmasını ifade eden hidrasyon sağlığı korumak ve optimum vücut fonksiyonunu sürdürmek için çok önemlidir. Journal of Clinical & Diagnostic Research dergisinde yayınlanan bir raporda, az miktarda dehidrasyonun bile (vücudun gerekli sıvı ihtiyacını karşılayamaması durumu) ruh haline ve bilişsel performansa zarar verebileceği vurgulanıyor.
Saat başı su içmek, hidrasyon seviyelerinde ani düşüşlerin potansiyel olarak önlenmesi ve böylece ruh hali değişimlerinin ve bilişsel düşüşlerin önlenmesi için öneriliyor.
Suyun sıcaklığı ne olmalı?
Hidrasyon konusundaki tartışmalar ivme kazanırken, göz ardı edilemeyecek bir husus da içilen suyun sıcaklığı. Farklı su sıcaklıkları vücuda farklı şekillerde etki ediyor.
Fiziksel efor veya sıcak havalarda sıklıkla tercih edilen soğuk suyun vücudu daha hızlı soğuttuğu ifade ediliyor. Diğer taraftan genellikle 20 ila 22 derece arasında olduğu düşünülen oda sıcaklığındaki su, vücutta ani sıcaklık dalgalanmalarına neden olmadan hızlı hidrasyon sağlayarak bir denge kuruyor. Mide için daha rahatlatıcı olarak algılanıyor ve düzenli su içme alışkanlığının sürdürülmesi için zemin hazırladığı belirtiliyor.
Su Saati
Su tüketiminin optimum faydalarından yararlanmak için az miktarda da olsa saatte bir kez su içilmesi öneriliyor. ‘Su saati’ olarak bilinen bu strateji, gün boyunca sabit bir hidrasyon seviyesinin korunmasına yardımcı oluyor. Ayrıca kilo yönetimine destek verirken, zihinsel uyanıklığı ve enerji seviyelerini koruyabilir. Farklı bir araştırma, su tüketiminin tokluk hissi yaratarak kalori alımını azaltabileceğini de ortaya koyuyor.
Tüketim için en iyi sıcaklık, büyük ölçüde bireysel tercihlere ve kişinin elde etmek istediği belirli faydalara bağlı olarak değişebilir. Bu bağlamda, günün farklı saatlerinde farklı su sıcaklıklarını içeren dengeli bir yaklaşım benimsenebilir.
Ilık Su Tüketmenin Faydaları
Geleneksel Çin Tıbbı (TCM), vücudu uyumlu hale getirdiğine ve dengeyi koruduğuna inanarak yüzyıllardır ılık su tüketimini savunuyor. Bilimsel olarak açıklamak gerekirse, ılık su dolaşımı iyileştirmeye, kasları gevşetmeye ve sindirime yardımcı olabilir.
European Journal of Pharmaceutical and Medical Research dergisinde 2017 yılında yayınlanan bir çalışma, ılık su tüketiminin genellikle patojenik mikroorganizmaların ortadan kaldırılmasını içerdiğinden, su kaynaklı hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceğini gösteriyor. Ayrıca, güne ılık suyla başlamanın metabolizmayı hızlandırdığı ve vücudu bir sonraki güne dinçlik ve canlılıkla hazırladığı da tespit edilmiş.
Sindirim sistemine destek: Düzenli olarak ılık su tüketmek sindirim sisteminiz için yararlı olabilir. Araştırmalar, ılık suyun yiyeceklerin daha verimli bir şekilde parçalanmasına yardımcı olabileceğini ve böylece sindirimi kolaylaştırabileceğini öne sürüyor.
Ayrıca, bağırsak sistemindeki metabolik atıkların azaltılmasına yardımcı olarak besinlerin daha iyi emilmesi için bir ortam oluşturabilir. Ilık su mukoza ile doğrudan etkileşime girdiğinden, ülser gibi rahatsızlıkların gelişme riskini en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Kas Yatıştırıcı: Ilık su tüketimi kaslar için yatıştırıcı bir madde olarak da işlev görebilir.
Araştırmalara göre, ılık sıvılar dolaşımı iyileştirerek kas kramplarını ve spazmlarını hafifletebilir, böylece genellikle kas yorgunluğuyla ilişkili laktik asit birikimini azaltır.
2014 yılında yapılan bir çalışma, ılık sıvı tüketen bireylerin egzersiz sonrası kas ağrılarının azaldığını gösteriyor. Ayrıca, ılık su kas kasılmalarının gevşemesine yardımcı olarak, genellikle boyun ve omuz kaslarından kaynaklanan baş ağrısı ve migreni hafifletmeye yardımcı olabilir.
Metabolik Hız: Ilık su metabolizma hızını artırmada önemli bir rol oynayabilir.
Araştırmalar, su tüketiminin hem erkeklerde hem de kadınlarda metabolizma hızını %30’a kadar artırabileceğini gösteriyor. Güne bir bardak ılık suyla başlamak metabolizmanızı harekete geçirerek daha yumuşak ve daha verimli bir enerji dönüşüm sürecini oluşturabilir.
Bağışıklık Güçlendirici: Ilık su tüketmek potansiyel olarak bağışıklık sisteminin etkinliğini artırabilir. 2013 yılında yapılan bir çalışmaya göre, düzenli olarak ılık su tüketimi toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırarak bağışıklığı güçlendirebilir.
Ayrıca ılık su, istenmeyen maddeleri dışarı atmak için bağışıklık sistemiyle sinerjik bir şekilde çalışan lenfatik fonksiyonun iyileştirilmesine yardımcı olabilir, böylece enfeksiyonları uzak tutar ve vücudun savunma mekanizmalarını güçlendirir.
Cilt ve Güzellik İksiri: Ilık su tüketimi de dahil olmak üzere yeterli hidrasyon cildin nemini ve elastikiyetini artırabilir. Ilık su gözeneklerin açılmasına yardımcı olarak ciltte sıkışan kir ve yağların atılmasını kolaylaştırır. Dahası, ılık su tüketimiyle artan dolaşım, cildin doğal ışıltısını artırarak daha genç ve parlak görünmesine yardımcı olabilir.
Özetle, ılık su içmek gelişmiş sindirimden güçlendirilmiş bağışıklığa kadar çeşitli sağlık yararları sunabilir
Kaynak: https://a-dimos.medium.com/