Toplumun artan sağlık takıntısı, bizi şüpheli kavram ve durumlarla karşı karşıya bırakıyor. Çoğu bilimsel olarak kanıtlanmamış sağlık trendleri, sosyal medya fenomenleri, ünlüler ve bu işten çıkar sağlayanlar tarafından virüs misali yayılıyor.
Daha iyi bir yaşam vaadi ile cazip kılınan sağlık efsaneleri, sadece fiziksel sağlığımıza değil zihinsel sağlığımıza da potansiyel olarak zarar veriyor. Sağlık ve beslenme ile ilgili yarım yamalak gerçeklerden ve yanlış anlamalardan kaynaklanan mitler ise teker teker yıkılıyor:
Meyve suyu ile vücudu detoksifiye edebilirsiniz.
Vücudunuz toksinleri yok eden, iyi tasarlanmış detoks yollarına sahiptir. Herhangi bir ürünün veya diyetin bunu hızlandırdığına veya daha verimli hale getirdiğine dair hiçbir kanıt yoktur. İddia edilen faydaların çoğu asılsız ve anekdotlardan ibaret. Karaciğerimiz ve böbreklerimiz, sistemimizi kendi başlarına temizleme konusunda harika bir iş çıkarırlar.
Meyve suyu detoksu yağ ve protein bakımından zayıf olduğu için, sizi aç ve huzursuz yapabilir. Kan şekerinizi yükseltebilir ve sindirim sisteminizde sorun yaratabilir.
Sebze ve meyve alımınızı hızlı ve kolay bir şekilde artırmanıza olanak tanıyan, antioksidanlarla dolu bir sıvıyı günlük beslenmenize takviye olarak ekleyebilirsiniz.
Karbonhidrat şişmanlatır.
Karbonhidratlar tek başlarına sizi şişmanlatmazlar. Hiçbir besin veya besin grubu sizi şişmanlatamaz. Bu efsane, karbonhidratların insülini yükselttiği ve insülinin kalorileri yağ olarak depolamamızı sağladığı hipotezine dayanıyor. Yaktığımızdan daha fazla kalori aldığımızda şişmanlıyoruz.
Araştırmalara göre, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeye çalışıyorsanız ne karbonhidratsız ne de yüksek karbonhidratlı diyetler ideal değil. Cevap, her zaman olduğu gibi, dengede saklı.
Şeker düşmandır.
Şekerin vücut ve zihin için ne kadar toksik olduğuna, diyet düşmanı olduğuna, bizi şişmanlattığına, hiperaktivite, diyabet ve kansere neden olduğuna dair sahte bilimsel içeriklerle dolu sosyal medya verileri ortalığı kasıp kavuruyor. Ancak bu iddiaların hiçbiri bilimsel açıdan destekleniyor gibi görünmüyor.
Vücudunuz için tüm şeker kaynakları aynıdır ve aynı şekilde parçalanır. Makul miktarda şeker zararlı görünmese de çok fazla tüketmek sizi, gereksiz kilo alma riskine sokabilir. Aldığınız miktara dikkat etmeli ve her zaman olduğu gibi, her şeyi ölçülü tüketmelisiniz.
Sağlıklı kalmak için multivitamin almalısınız.
Multivitamin almanın sizi daha sağlıklı yaptığı inancını destekleyecek güçlü bir kanıt olmadığı için, paranızı boşa harcıyor olabilirsiniz. Vitaminlerin çoğu gıda yoluyla kolayca elde edilir. Kısıtlayıcı bir diyette değilseniz, beslenme eksikliğiniz veya emilim bozukluklarınız yoksa, multivitamin kullanmanıza da gerek yoktur.
Doğru egzersizle yağları kasa çevirebilirsiniz.
Yağ ve kas, farklı özellikleri, hücreleri ve kullanımları olan tamamen farklı iki dokudur. Biri diğerine dönüşemez. Kas kazanımı ve yağ kaybı iki ayrı süreçtir.
Limonlu sıcak su sindirim sisteminizi uyandırır.
Her sağlıklı yaşam blogger’ı, sağlık meraklısı ünlü ve sözde beslenme uzmanı için bu en sevilen sabah rutininin hiçbir bilimsel desteği yoktur. Tadından hoşlanıyorsanız veya sizi daha fazla sıvı içmeye teşvik ediyorsa, içebilirsiniz. Ama onu çevreleyen yutturmacaların hiçbirinin gerçek olmadığını bilmelisiniz.
Protein ağırlıklı beslenmelisiniz.
İlk olarak vücut geliştiriciler arasında popüler olan yüksek proteinli diyet kültü artık beslenme trendlerine sağlam bir şekilde yerleşmiş durumda. Protein vücudun büyümesi, onarımı ve genel sağlığı için gereklidir. Fazlalığı, olumsuz etkiler gösterir. Bazı araştırmalara göre kalsiyum kaybı oranında artışa yol açabilir.
Vücut yağ yakmak için eğitilebilir.
Nokta antrenmanı, diğer kısımları etkilemeden, vücudun belli bir bölgesinde kilo kaybı ve kas oluşumu sağlanabileceği fikridir. Belirli bir kası hedefleyebilir ve potansiyel olarak boyutunu ve gücünü artırabilirsiniz, ancak yağları sadece belirli bir bölgeden yakamazsınız. Yağ kaybı bir giysi katmanını çıkarmak gibidir; bölgelerden değil, her yerden çıkarılır.
Kaynak: vogue.com.au