Ne kadar ayakta durmalı ne kadar oturmalıyız?
Bundan yıllar önce yapılan bir araştırmada, Londra’nın ulaşım departmanındaki otobüsleri kullanan ve saatlerce oturanlarla, yolculara bilet kesen ve gün boyu ayakta duran biletçilerin kalp sağlığı sorunları karşılaştırıldığında, ayakta çalışan biletçilerin, sürücülere göre kalp hastalığına yakalanma olasılığının yaklaşık yüzde 25 daha az olduğu görülmüştü. Bu çalışma, yerleşik mesleklerin sağlık sorunlarına yol açabileceğini öne süren ilk örneklerdendi. Bu araştırmayı izleyen her yeni araştırmada benzer sonuçlara varıldı.
Bu günlerde, çok daha fazla insan iş gününü masa başında geçiriyor ve hareketsizlik riskleri artık çok daha net belirleniyor. Günün çoğunu oturarak geçirmek, kalp hastalığı, ölüm, bazı kanser türleri, obezite ve Tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıklar riskini artırıyor. Hareketsizlik duygu durum bozukluklarıyla da ilişkilendiriliyor.
Oturma üzerine yapılan tüm araştırmaların sonuçları, tutarlı olmasa da düzenli egzersiz yapsanız bile sandalyede çok fazla zaman geçirmenin riskli olduğunu kuvvetle savunuyor.
Görünen o ki, iki saatten fazla hareketsiz kalmak insülin duyarlılığını artırıyor.
Oturmanın sigara içmekle eşdeğer görülmesi de hayli yaygın bir yaklaşım.
Finlandiya’da yapılan yeni bir araştırma, ayakta durmanın kişinin kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet riskini azaltacak şekilde insülin duyarlılığını iyileştirebileceğini gösterdi. 2020 tarihli bir başka araştırma, ayakta durmayı, yaşlı kadınlar arasında daha düşük ölüm oranlarıyla ilişkilendirdi.
Ancak, tüm günü ayakları üzerinde geçiren insanlar üzerinde yapılan araştırmalar da uzun süreli ayakta durmayı kalp rahatsızlığı, kronik ağrı ve diğer sağlık sorunları ile ilişkilendiriyor. Araştırmacılar, ayakta durmak için gerekli olan alt vücut kaslarının kasılmalarının glikoz alımının artmasına ve gelişmiş insülin duyarlılığına yol açabileceğini düşünüyor. Karşılaştırıldığında, insülin duyarlılığının günde 1,5 saatten az ayakta durmada, iki saatten fazla ayakta durmaktan daha iyi olduğu görülüyor.
Oturarak çalışma ve ayakta çalışma, düzenli olarak ayrılmalı
Bu iki saatlik minimum süre, diğer araştırmalardan ortaya çıkan bir sonuç. 2015’deki çalışma, masa başı çalışanlarının günde en az iki saati ayakları üzerinde geçirmeyi hedeflemesi gerektiğini ve günde dört saatin optimal süre olabileceğini buldu. Sık sık oturup kalkmanın, bizler için yararlı olduğu sonucuna varıldı. Kıpırdama, birkaç saniye ayakta durma, esneme gibi küçük hareketlerin bile uzun hareketsizlik dönemleriyle ilişkili zararları gidermeye yardımcı olabileceğini söyledi. Egzersiz dışı aktiviteler üzerinde yapılan çalışma, hafif aktivitelerin, günlük hareketsiz zamanı önemli ölçüde azaltan ve aynı zamanda enerji harcamasını destekleyen şekillerde toplanabileceğini ortaya çıkardı.
Sıkça oturup kalkarak, iki pozisyon arasında geçiş yaparak ve günde 2-4 saati ayaklarımızın üzerinde geçirerek oluşabilecek problemleri bir nebze engelleyebiliriz.
Kaynak: https://elemental.medium.com/