Ekilebilir tarım alanları azalırken alternatif yöntemler gelişiyor: Hollanda’nın Rotterdam kentinde hayata geçirilmesi planlanan yüzen çiftlik “Floating Farm”, Londra’da 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bir yer altı sığınağının “Growing Underground” tarım alanına dönüştürülmesi ufkumuzu zorluyor.
Son yıllarda gıda fiyatlarında yüzde yüz oranında kaydedilen artış tüm gözlerin tarım alanlarına çevrilmesine neden oldu. Birleşmiş Milletler’in öngörüsüne göre 2050 yılında dünya nüfusu 9,1 milyara ulaşacak. Tarım sektörünün ürettiği gıda miktarının dünya nüfusuna yetmeyeceği öngörülüyor. Dünyada beslenme konusunda bir kaos çıkmaması adına gelecekte, bugün ürettiğimiz gıdaların yüzde 70’inden daha fazla bir oranda gıda üretmemiz gerekiyor.
İklim değişikliği, hızla artan şehirleşme, sanayileşme, çevre kirliliği ve insan eliyle arazilerin yok edilmesi, tarım alanlarının hızla azalmasına yol açan etkenler. Tabii tüm bunların yanında; tarım yapılabilecek arazilerin verimliliğinin de hızla düşmesi diğer bir olumsuz gelişme. Bu nedenle bilim insanları ve yeni nesil girişimciler gözlerini geleneksel tarım alanlarından denizlere ve yer altına çevirdi. Kısa bir süre öncesine kadar sadece bir ütopyadan ibaret olan bu anlayış elle tutulur bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.
Yerin 33 metre altından…
Yıllarca okullarda biyoloji derslerinde bitkilerin büyümek için güneş ışınlarına ihtiyaç duydukları bizlere ezberletildi. Londra’nın güneyinde yer alan Clapham’daki yer altı çiftliği bugüne kadar öğrendiklerimizi adeta yerle bir ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında 8 bin insanın korunabilmesine imkan sağlayan bir sığınak olarak inşa edilmesine karşın hiçbir zaman kullanılmayan bu mekan yeni bir tarım alanına dönüştürüldü. Richard Ballard ve Steven Ding adlı sıra dışı iki girişimci bu farklı uygulamayla hayal gücümüzü zorluyor. “Growing Underground” adı verilen sığınak bir tarla olarak değerlendirilecek. Toprağın 33 metre derinliğindeki yer altı çiftliğinde, tarımın kodlarını yeniden yazacak gelişmelere imza atılacak.
Güneş yerine LED
“Hidroponik” yöntemle topraksız tarım yapılan yer altı çiftliğinde bitkiler toprağa alternatif, içinde minerallerin çözündüğü bir suda yetiştiriliyor. Güneşin vazifesini LED ışıklar üstleniyor. LED ışık ile aydınlatılmış çiftlikte yapraksı bitkiler ve yeşil baharat filizleri yetiştiriliyor. Sıra sıra ve kat kat yapay tarhlardan oluşan Growing Underground’da LED ışığın çeşidini değiştirerek farklı bitkiler büyütülebiliyor.
Ne nasıl üretiliyor?
Brokoli, domates, biber, ıspanak, fesleğen, kırmızı hardal, kişniş, turp ve roka gibi birçok yiyecek üretilip süpermarketlere satılıyor. Burada ısı, ışık, nem gibi pek çok parametre bilgisayar aracılığıyla kontrol altında tutulabildiği için geleneksel yoldan üretim yapılan çiftliklere göre daha fazla verim elde ediliyor. Bahçelerde tarım aracı da kullanılmıyor, yüzde 70 daha az su harcandığı için doğal kaynak kullanımı minimum seviyede tutuluyor. LED’lerde kullanılan ışık da yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor.
Çiftliğin 1 milyon Euro’yu bulan toplam maliyetinin yüzde 60’ı kitlesel fon desteğiyle sağlanmış. Uzmanlar, tam randımanla çalışması halinde yer altı çiftliğinden yıllık 5 – 20 ton arası ürün elde edilebileceğini öngörüyor.
Denizde sadece yüzülür mü?
Tarım alanlarının hızla daralmasına cevap niteliğinde olan çalışmalar bununla sınırlı değil. Bilim insanları yüzen tarlaların da bu soruna merhem olabileceğini öne sürüyorlar. Ayrıca bu yöntemle yeni yaşam alanlarına da sahip olunacağının altını çiziyorlar.
Hollanda’nın Rotterdam kentinde hidroponik ve dikey tarım teknolojilerinin kusursuz bir sentezi olarak toplamda 1200 metrekare büyüklüğündeki bir alanda hayat bulan ve “Floating Farm” adı verilen metotta 250-350 metrelik mavnalar üzerinde çiftlikler kurulacak. Her bir tarlanın üç katlı olarak tasarlandığı bu çiftliklerde ilk katta balık mezbahaları ve tuzdan arındırma noktaları, ikinci katta sebzelerin yetiştirileceği bitki korumalı seralar, üçüncü katta ise çiftliğe enerji sağlayacak olan solar paneller yer alacak.
Bu çiftlikler kuraklığa, su baskınına ve zararlı böceklere de geçit vermiyor. Gün geçtikçe daralan tarım alanlarına alternatif olacak yüzen çiftlikler, adeta bilim kurgu filmlerinin bir yansıması olarak hayat buluyor. Çok sayıda kuruluş tarafından desteklenen proje, Hollanda gibi su konusunda zengin bir ülkenin daralan tarım alanlarına alternatif olarak görülüyor.