İşleyen demir ışıldar… Hepimizin ilk öğrendiği atasözlerinden biri… Peki daha fazla hareket eden daha fazla yaşar mı? Araştırmalar, aktif bir yaşam tarzının kalp hasarının başlangıcından hafıza kaybı ve bilişsel bozulmaya yaşlanmanın önemli bazı etkileriyle mücadelede etkili olabileceğini ortaya koymaya devam ediyor. Şimdi buna, daha hızlı hareket edenlerin daha uzun süre sağlığını koruyabildiğini göstermek için geniş bir genetik veri havuzunu kullanan, yürüme hızı ve biyolojik yaş arasındaki ilişkiyi detaylandıran yeni bir çalışma ekleniyor.
40’lı yaşlarda yavaş yürümenin, hızlı yaşlanmanın biyolojik göstergeleri ile nasıl ilişkili olduğunu gösteren, yürüyüş hızı ve sağlık arasındaki bağlantıları araştıran çalışmalar ilgi çekici. Leicester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, daha önce günde sadece 10 dakikalık tempolu yürüyüşün bir kişinin yaşam kalitesini üç yıla kadar uzatabileceğini göstermişti. Bu bilim adamları, söylediklerinin nedensel bir bağlantı olduğunu doğrulamak için genetik verilerden de yararlandılar. Daha önce yürüme hızının sağlık durumunun çok güçlü bir belirleyicisi olduğunu ortaya koymuş olsalar da araştırmacılar, yürüyüş temposunun aslında daha iyi sağlığa neden olduğunu doğrulayamamışlardı. Şimdi ise insanların genetik profillerinde yer alan bilgileri kullanarak, daha hızlı yürüme hızının, telomerlerle ölçüldüğünde, gerçekten daha genç bir biyolojik yaşa yol açmasının muhtemel olduğunu gösterdiler.
Kromozomların uçlarındaki onları hasardan koruyan kapaklar olan telomerler, yaşlanmanın etkilerine ilişkin birçok araştırmanın merkezinde yer alıyorlar. Hücrelerimiz bölündükçe telomerler kısalıyor ve sonunda hücrenin daha fazla bölünmesini engelleyerek onları yaşlanmış hücre olarak bilinen hücreye dönüştürüyor. Bu nedenle telomer uzunluğu biyolojik yaşı ölçmek için yararlı bir belirteç olarak kabul ediliyor.
Yeni çalışmada, UK Biobank’tan alınan 400.000’den fazla orta yaşlı yetişkinin genetik verileri analiz edildi. Bu analizler, katılımcılar tarafından giyilen aktivite izleyicilerinden alınan yürüme hızlarıyla ilgili bilgilerle karşılaştırıldı. Bu faktörleri bir arada ilk kez inceleyen bu çalışma, daha hızlı yürüme ile daha genç biyolojik yaş arasında açık bir bağlantı kurdu. Bilim adamlarının araştırma makalelerinde yazdıklarına göre, hızlı ve yavaş yürüyenler olarak sınıflandırılanlar arasındaki fark, telomer uzunluğuna göre tam 16 yıl olarak belirlendi.
Bu sonuç, alışılmış olarak daha yavaş yürüme hızı gibi önlemlerin, daha fazla kronik hastalık veya sağlıksız yaşlanma riski taşıyan insanları belirlemenin basit bir yolu olduğunu gösteriyor. Ayrıca aktivite yoğunluğunun müdahaleleri en iyi ve uygun hale getirme açısından önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koyuyor.
Kaynak: https://newatlas.com/