Victoria Beckham’ın da aralarında olduğu dünyaca ünlü isimlerin sözünden çıkmadığı cilt bakım uzmanı Melanie Grant, güzel bir cilt için 5 profesyonel ipucu veriyor. Gelin bu önerilere birlikte göz atalım.
- Cilt tipinize uygun bir eksfoliant seçin
Grant, sağlıklı bir cilt için bir numaralı kuralın cildi türüne göre bakım yapmak olduğunu söylüyor. “Eksfoliasyon (peeling işlemi) her cilt bakım rutininin önemli bir parçasıdır. Düzenli eksfoliasyon (haftada 2 ila 3 kez) sağlıklı ve işlevsel bir cilt bariyerini korumak için gereklidir.”
“Kimyasal eksfoliantlar, özellikle de glikolik asit gibi alfa-hidroksi asitler (AHA’lar) karma ciltler için harikadır. Yağlı ciltler için fiziksel eksfoliantlardan kaçınılmalıdır. Bunun yerine, beta-hidroksi asitler (BHA’lar) ve özellikle salisilik asit gibi nazik bir kimyasal eksfoliantlar denenebilir; çünkü tüm kirleri gidermek için dermisin derinliklerine nüfuz ederler. Ayrıca antibakteriyel ve anti-enflamatuardır.”
“Polihidroksi asitler (PHA’lar) ise AHA’lar veya BHA’lar gibi cildin derinliklerine nüfuz etmedikleri ve dolayısıyla daha az tahriş edici oldukları için en nazik kimyasal eksfoliantlardır; hassas cilde sahip olanlar için harikadırlar. Kuru ciltler için, cildi soymaktan kaçınmak amacıyla haftada bir veya iki kez en nazik kimyasal peeling ürünlerini kullanmak yeterlidir.”
- Aktif bileşenlere karşı toleransınızı geliştirin
Melanie Grant da cilt bakımı konusunda çoğu profesyonel gibi “Azı karar çoğu zarar” felsefesini benimsiyor. “Çok fazla ürün kullandığımızda veya birinden diğerine sık sık geçiş yaptığımızda, cildin koruyucu bariyerine ve antimikrobiyal rolüne zarar verebiliriz. Ancak temizleyicilerden nemlendiricilere kadar reçetesiz satılan pek çok ürün varken, aşırıya kaçmamız şaşırtıcı değil. Örneğin retinoller ve asitler, her ikisi de cildi pul pul döktüğü için birlikte kullanıldıklarında tahrişe neden olabilirler.”
İşin püf noktası dozaj ve formülleri nasıl birleştireceğiniz. “Aktif bileşenlerin kullanımını teşvik etsem de dikkatli kullanılmaları gerekir. Her zaman düşük dozlarda verilmeli ve cildin yavaş yavaş tolerans geliştirmesine izin verilmelidir.” Cilt bakım rutininize her seferinde sadece bir aktif bileşen ekleyin ve diğer aktif ürünleri eklemeden önce bir ay (cildin kendini doğal olarak yenilemesi için geçen süre) bekleyin. Başlangıçta haftada bir veya iki kez olmak üzere çok düşük dozda ürün kullanın ve birkaç hafta, hatta ay sonra daha sık kullanıma geçin.
- SPF’nizin altına C vitamini sürün
Neden mi? Etkinliğini on kat artırıyor! Araştırmalar, güçlü antioksidan C vitamini içeren bir krem kullanmanın, cildin UV ışınlarının yarattığı serbest radikal hasarına karşı iyi korunduğu anlamına geldiğini gösteriyor. Melanie’nin ısrarlı olduğu bir nokta varsa, o da yaz kış her gün SPF kullanması gerektiği. SPF içeren hibrit bir makyaj ürünü (genellikle fondötenlerde) yeterli değil. “Cildiniz için tek bir şey yapacaksanız, o da güneş kremi kullanmaktır.” diyor.
Aslında bu, ünlü müşterilerine önerdiği “yaşlanma karşıtı başlangıç paketi” rutininin ayrılmaz bir parçası: retinol, SPF ve LED ışık tedavisi. “Cilt tipinize uygun bir güneş kremi kullanın. Kuru, nemsiz ve lekeye eğilimli ciltler de dahil olmak üzere çoğu cilt tipi kimyasal bir formülü tolere edebilir ancak mineral kremler hassas ciltler için idealdir. Dışarı çıkmadan 15 ila 20 dakika önce uygulayın ve gün içinde tekrarlayın.”
- En iyi ev bakımı: LED maske
Grant’e göre, yüz temizleme fırçaları evde kullanım için iyi bir seçim değil, çünkü aynı sonucu parmak uçlarınızla da elde edebilirsiniz. Ancak evde bulundurulmasını önerdiği bir araç varsa, o da LED maske. “Kolajen sentezini ve nemlendirmeyi artırmaya, cildi iyileştirmeye ve kusurları azaltmaya yardımcı oluyorlar. LED terapisi tüm cilt tipleri ve sorunları üzerinde harikalar yaratıyor.” Kaliteli bir cihaza yatırım yaparak ve daha güçlü bir LED makinesi kullanan klinik tedavilere ek olarak haftada iki ila üç kez kullanabilirsiniz.
“Üç tür LED tedavisi vardır: kırmızı ışık, beyaz ışık ve mavi ışık. Her ışık cilde farklı bir frekansta nüfuz ederek belirli cilt sorunlarının hedeflenmesine ve farklı şekillerde tedavi edilmesine olanak tanır” diye açıklıyor. “Kırmızı ışık, onarım ve yenilenmeyi hızlandırmak, kolajen sentezini uyarmak, hidrasyonu artırmak ve hasarı tersine çevirmek için dolaşımı iyileştirmek üzere hücresel enerjiyi artırır. Kırmızı ışık cildin canlılığını ve parlaklığını geri kazandırmak için idealdir. Beyaz ışık, iyileşme sürecini tetiklemek, kızarıklık ve tahrişi yatıştırmak, pigmentasyonu azaltmak ve cilt sağlığını geliştirmek için daha derin hücreleri hedef alır. Mavi ışık ise akneye neden olan bakterileri yok eder ve cildin berraklığını artırırken ciltteki kızarıklık ve iltihaplanmayı yatıştırır ve azaltır.”
- Salatalık göz çevrenize gerçekten iyi gelir
Buzdolabından alınan ince dilim taze salatalığı göz çevresine uygulamak, bölgeyi nemlendirmek için etkili bir büyükanne ilacıdır. Ayrıca bir anlık rahatlama da sağlar. “Salatalık dilimleri soğuk uygulandığında pigmentasyona neden olan kan damarlarının büzülmesine yardımcı olur. Yeter ki en az 10 dakika bekletin. Salatalığınız bittiyse, çay poşetlerini sıcak suda bekletin ve sonra buzdolabına koyun (en az 10 dakika); kafein taze bir cilt görünümü sunar, unutmayın.”
Kaynak: https://www.vogue.co.uk/ – https://www.hellomagazine.com/