Yas ve Yaş: Sevilen Birini Kaybetmek Ölüm Riskini Artırıyor
Bir aile üyesinin ölümü, sevdiklerinin zihinsel ve fiziksel sağlığını etkileyebilir mi? Cevap çok da şaşırtıcı değil ama etkilenme oranı cidden kayda değer. Bilimsel araştırmalar, yakın bir aile üyesinin ölümünü deneyimleyenlerde kalp yetmezliği nedeniyle ölüm riskinin arttığını ve riskin ilk yedi günde epey yüksek olduğunu gösteriyor.
Kalp yetmezliği, kalbin organlara yeterli kan ve oksijen pompalayamadığı ciddi bir durumdur. Kalp krizinin neden olduğu hasar, kalbe baskı yapan yüksek tansiyon ve kardiyomiyopati adı verilen kalp kası hastalığı dahil olmak üzere bu durumun bir dizi nedeni var. Ayrıca aşırı alkol tüketimi, bazı kanser tedavileri, anemi ve kalp kası hastalığı da buna sebep olabiliyor. Kalp yetmezliğinin semptomları ise oksijen eksikliği nedeniyle nefes darlığı; ayaklarda, ayak bileklerinde, midede ve belde sıvı birikmesi ve şişmesi; kaslarda oksijen eksikliğinden kaynaklanan yorgunluk ve halsizlik olarak kendini gösteriyor. Koroner arter hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon ve obezite de risk faktörleri arasında. Depresyon ve anksiyetenin de kalp yetmezliğinin gelişimi ve ilerlemesi için risk faktörleri olduğu ve artan ölüm oranlarıyla ilişkilendirildiği belirtiliyor.
En çok eş kaybı etkiliyor
Yapılan yeni bir çalışma, bir çocuğun, partnerin, torunun ve kardeşin ölümünden sonra kalp yetmezliğine bağlı ölüm riskinin artması arasında bir ilişki buldu. 2000 ile 2018 yılları arasındaki hasta kayıtlarını ve İsveç Hasta Kaydı’ndan 1987 ile 2018 arasındaki verilerini inceleyen çalışmaya yaklaşık 500 bin kalp yetmezliği sorunu bulunan birey dahil edildi. Çalışma sırasında, katılımcıların %12’si ortalama 3,7 yıllık takip sırasında yakın bir aile üyesini kaybederken 383 bin 674 kalp yetmezliği hastası hayata veda etti. En büyük ölüm riski, bir eş (%20) veya bir kardeş (%13) kaybından sonra gözlendi. Araştırmacılar ayrıca, bir çocuğun ölümünden sonra ölüm riskinin %10, torun kaybından sonra ise %5 arttığını gözlemlediler.
Ölüm riski, birden fazla aile üyesi öldüğünde ise beklendiği üzere arttı. Ayrıca yas ile kalp yetmezliği yaşayan kişilerin ölüm oranı arasındaki ilişkinin 75 yaşın üzerindeki kişilerde daha fazla olduğu ortaya çıktı. Bununla birlikte herhangi bir kayıptan sonraki ölüm riskinin, yas sonrası ilk haftada en yüksek olduğu da kaydedildi.
Bu çalışmada, kişinin yaşayabileceği en şiddetli stres kaynaklarından biri olan yakın bir aile üyesinin kaybının, kalp yetmezliğinde artan ölüm riski ile ilişkili olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu nedenle yas tutan kalp yetmezliği hastalarına özellikle kayıptan sonra bir süre aile üyelerinin, arkadaşların ve ilgili profesyonellerin daha fazla ilgi göstermesi fayda sağlayabilir.
Kaynak: https://www.medicalnewstoday.com/