Tüm dünyada kötü beslenme alışkanlıklarıyla ilintili sağlık sorunları artıyor. Obezite, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi hastalıkların en temel sebebi, kötü gıdalar ve kötü beslenme alışkanlıkları. Bunlar beraberinde yeni popüler yaklaşımları getiriyor. “Temiz Yemek” işte o popüler yaklaşımlardan biri. Doğal, taze ve işlenmemiş gıdaların tüketimini teşvik eden bu hareket giderek daha fazla kişi tarafından benimseniyor. Ancak “Temiz Yemek” yaklaşımının karşıtları da az değil.
Bugün tükettiğimiz pek çok gıda aslında sağlıklı değil. Üstelik sebze, meyve veya balık gibi hafif yiyecekler tükettiği için sağlıklı beslendiğini düşünen pek çok kişi esasen yanılgıya düşüyor. Raf ömrü uzasın diye işlenen gıdalar, her mevsim ve her yerde bulunabilsin diye hormonla şişirilen sebze ve meyveler beslenme konusunda ne kadar doğru adımlar attığımızı düşündürüyor. Üstelik pek çoğumuza sağlıklı yaşam şansı bırakmıyor. Bununla birlikte karşımıza, son dönemlerin popüler olan yaklaşımlarından biri, “Temiz Yemek” hareketi çıkıyor. Bu yaklaşım işlenmemiş gıda, meyve ve sebze, rafine edilmemiş yiyecekleri teşvik ederken bunun da her zaman çok sağlıklı olmadığı konusunda görüşler var. Bu diyet stratejisi, ağırlıklı olarak kısıtlayıcı yeme alışkanlıkları ve şeker, süt ürünleri veya glüten içeren yiyecekler gibi “sağlıksız”, “saf olmayan” veya “kirli” olarak görülen ürünleri dışlıyor. Yiyecekleri “iyi” ve “kötü” gruplar halinde karakterize ediyor ve yiyeceklerin suçluluk duygusu uyandırması gereken bir şey olduğu fikrini yaratıyor.
Karbonhidratlar ve proteinler gibi belirli gıda gruplarının ihmal edilmesi, sağlık açısından olumsuz sonuçlara neden olabiliyor. Örneğin, glüten içeren gıdalardan kaçınmak veya karbonhidratları kesmek, bağırsak kanseri, obezite, kardiyovasküler hastalık ve tip 2 diyabet riskini arttırabiliyor. Yeterli bitki bazlı ikameleri planlamadan süt ürünlerini beslenme programından çıkarmak yetersiz kalsiyum alımına yol açabiliyor ve bu da kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Tıbbi olarak tavsiye edilmedikçe, örneğin bir alerji nedeniyle herhangi bir yiyeceği diyetimizden çıkarmanıza gerek yok. Son yıllarda giderek yaygınlaşan ve giderek daha fazla tanınan bu davranışın sağlığı, işi ve sosyal işlevselliği bozduğu da söyleniyor.
İşlenmiş gıdalar sağlığımız için zararlı mı?
Temiz yemeği savunanlar işlenmiş gıdalara karşı oldukça katı bir tutum içinde. Yağ, tuz ve şeker oranı yüksek olan daha az rafine ve işlenmiş yiyecekler yemeyi hedeflememiz gerekirken, tüm işlenmiş yiyecekler eşit olmuyor. İşleme, taze yiyecekleri gıda ürünlerine dönüştürmek için uygulanan herhangi bir yöntem. Yıkama, doğrama, pastörize etme, dondurma, fermente etme, paketleme, katkı maddesi kullanma gıdayı işleme yöntemleri arasında… Taze gıdaların sağlıklı beslenmede oynayacağı rol elbette oldukça büyük ancak yıllardır önemli bir sağlıklı gıda saklama yöntemi olan konserve yiyecekler de hem sağlıklı hem de uygun fiyatlıdır.
İyi veya Kötü… İşte Bütün Mesele
Yapılan en son bilimsel araştırmalar, işlenmiş gıdaların daha yüksek kanser riski ile bağlantılı olduğunu ve artan obezite sorununun ana nedeni kanıtlamıyor. Bunlar yalnızca, aşırı işlenmiş gıdaları bu sağlık koşulları ile ilişkilendiren bazı temel faktörlerin olabileceğini vurguluyor. İşte bu nedenle, temiz beslenme diyetleri ve işlenmiş yiyecekler söz konusu olduğunda, hiçbir yiyeceğin doğası gereği iyi veya kötü olmadığını unutmamakta yarar var!