Zayıfladınız, harika! Ama…
Kilo kaybı, irade, kararlılık ve değişimin gücünden ortaya çıkan gerçek bir başarı öyküsüdür. Bunu başaranlar, haklı olarak gururlanırlar.
Şişmanlık geride bırakılmış olsa bile, kilo vermek hakkında konuşmak gerçekten zordur. Her şeyden önce, şişman olmayı kabullenip onu değiştirme gücüne sahipken yıllar boyunca kilolarla mücadele ettiğini görmek insana ağır gelir. Eski fotoğraflara baktığında insan bunun olmasına izin verdiğine inanamaz.
Artıları ağır bassa da kilo vermenin birkaç dezavantajı var:
Şişman kimliğini unutmak beklenenden daha uzun sürüyor
Kilo verme yolculuğunuz yavaş ve istikrarlı olsa da aynadaki yeni görüntünüze baktığınızda eski halinizi bekler gibi şaşırabiliyorsunuz. Egzersiz söz konusu olduğunda hala önceki şişman zihninizle düşünüp bunu yapamam diyebiliyorsunuz. Kıyafet alışverişi söz konusu olduğunda, eliniz hala sizi saklayan kıyafetlere gidiyor. Ne yiyeceğinize karar vermeye gelince, öğünü atlamayı düşünebiliyorsunuz.
Zayıflayınca kendinizi hemen sevemiyorsunuz
Gerçek olmasa da şişmanken, zayıf olmanın otomatik olarak mükemmel olmak anlamına geleceğini sanarız. Her zaman olmak istediğimiz kiloya geldiğimizde ise mükemmel olmaktan çok uzak olduğumuzu düşünürüz. Üzerinde ne kadar çalışsak da istediğimiz sıkılığa hemen ulaşamayız. Eskisinden çok daha iyi görünmemize rağmen kendimizi beğenmekte zorluk yaşarız. Kendimizi sevmeyi ve takdir etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Her şeyle yüzleşmek zorunda kalıyoruz, çünkü artık şişmanlığımızı mazeret olarak kullanamıyoruz.
İnce kalmanız bekleniyor
Zayıfsanız, öyle kalmanız beklenir.
Kilo almak, sanki insanlığa karşı yapılmış bir eylem gibi algılanıyor.
Şişmanken zinde olduğunuzu kanıtlamak için bir baskı hissetmezsiniz. Zayıf olmak formda olduğunuz anlamına geliyormuş, her zaman sağlıklı seçimler yapmanız gerekiyormuş gibi beklentilerle karşı karşıya kalırsınız.
Kilo kontrolü asla bitmez
Şişmanken 5 kilo almak sorun değil, 5 kilo vermekse bir başarıdır. Tembel bir hafta sonundan sonra biraz kilo aldığınızda, kimse fark etmez. Zayıf olduğunuzda, 5 kilo çok fazladır ve herkes fark eder. Kilo kontrolünün bilincindeyseniz, hedeflerinizden asla vazgeçemeyeceğinizi ve her zaman en uygun seçimi yapmanız gerektiğini bilirsiniz. Bu tür bir disiplinli düşünceyi sonsuza kadar takip etmek ürkütücü gelebilir.
Kilo kaybı, güç kaybıdır
Şişmanken vücut ağırlığıyla bir şeyleri hareket ettirme ve açma konusunda sorun yaşamazsınız. Zayıflayınca, kuvvet antrenmanları yapsanız da bazı şeyleri yerinden oynatamazsınız. Daha güçsüz olarak algılanır ve kendinizi öyle hissedersiniz.
Zayıflık=Güzellik
Kilo vermelerini kutladığınızda bazı insanlar kırgınlık hissedebilir, bazıları da fark edildiği için gurur duyar.
Zayıfladığınızda daha çok fark edilirsiniz. Görünmez olmayı bırakırsınız. İnsanların aynı şekilde bakmadığını görmek kendinizi iyi hissetmenizi sağlasa da hala aynı insan olduğunuz için kısmen sinirlendirir. Aynısınızdır, sadece daha ufak bir bedenle dolaşıyorsunuzdur.
Daha hafif olduğunuz için insanların sizinle daha fazla ilgilenmesi üzücü ve yüzeyseldir. Eskisinden daha fazla fırsata sahip olmak “güzellikçiliğin” var olduğunun iç karartıcı bir ispatı…
Vücudunuz bazen rahatsız olur
Bu komik görünse de bazıları için bir dezavantaj olabiliyor. Uzun süre şişman bir vücutta yaşadığınızda yürümenin, oturmanın, uzanmanın nasıl hissettirdiğine alışıyorsunuz. Altınızdaki koruyucu yağ katmanlarını kaybedince bazı yerlerde mindersiz oturmak rahatsızlık veriyor. Yan yattığınızda dizleriniz birbirine batarak canınızı yakabiliyor, kemikleriniz uyumanıza engel olabiliyor.
Vah vah vah, değil mi? Evet, ancak yeni vücuda alışma yolculuğu her zaman kolay değil. Tıpkı ergenlik veya hamilelikte değişen bir vücutta büyümeyi idare etmenin kolay olmadığı gibi.
Eğer istediğiniz buysa, kilo vermek harika. İstediğiniz şeyin yan etkileri olan zorlukları görmezden gelmekse sağlıklı değil.